25 Ekim 2013 Cuma

Şirin'in Doğumgünü Magnetleri



Bu magnetleri geçenlerde bir post yazarken bu çalışmadan çıkardığım derslerden bahsedince aklıma geldi, çok öğretici bir çalışmaydı aslında, yazmasam olmaz :)
sene yapmıştık Aslı'yla birlikte. Ama o dönem ben feci bir grip olmuştum, gözüm blog falan görecek halde değildi :( Sonra da üşendim yazmaya. 

Aldığımız ilk ders: JPEG uzantılı fotoğrafımızı özene bezene yuvarlak şekilde crop etmemizin, gerekli boyuta (çap: 4.3cm) getirmemizin, word'e yapıştırmamızın, o fotoğrafı basacak fotoğrafçı için hiçbirşey ifade etmediği :) Öyle olmaz diyerek Photoshop'la baştan yapmış herşeyi. E tabii baskı ücretine ciddi bir katkı da yapmış bu işlem :)
En güzeli fotoğraf kağıdı alıp renkli yazıcıda bastırmak. Renkli lazer yazıcıdan alınan çıktıları tutkallamaya gerek yok, ama mürekkep püskürtmeli yazıcıdan alınan çıktı üzerinde resinin nasıl bir etki yapacağını bilmiyorum, o sebeple sonrasında bir kaç kat şeffaf tutkalla kaplamakta fayda var.
Denemek istediğim bir yöntem de, lokal fotoğrafçı amcalar yerine online baskı siparişi verebileceğimiz fotoğrafçıları kullanmak. Hatırladığım kadarıyla bu tarz baskı siparişi alan sitelerde, sipariş verilebilecek sabit boyutlar var. İstediğimiz boyuta göre resim dosyamızı hazırlamamız yeterli olur diye düşünüyorum.
Silikon küçük kek kalıplarına göre bastırdığımız fotoğrafları uygun şekilde kestikten sonra resinleme işlemi başlar.

İkinci ders şudur: Yorgun, uykusuz, ya da daha fenası grip olmuşsanız, yani bir şekilde uyuyakalma ihtimaliniz varsa, resin şişesinden uzak durun! ( kamu spotu gibi oldu:) )
Kalıp kullanıldığı zaman, resin içinde kabarcık oluşma ihtimali, düz objelere göre daha yüksek oluyor. İşlemi tamamladıktan sonra yüzeyde kalan kabarcıkları çakmakla yakarak ya da pipetle üfleyerek yok edebiliyoruz. İnce katmanlar halinde, yarımşar saat saat aralıklı dökmek en güzeli aslında. O kadar sabrımız ya da vaktimiz yoksa da  5-10 dakikada bir kontrol edip, yüzeye yaklaşan baloncukları patlatabiliriz. Ama tabi uyuyakalırsak, bu kontrolleri yapamayız, şirinin fotoğraflarından bir kısmı onyüzbin baloncuk içinde kalır, şirinin annesi sizinle dalga geçer, mecburen bir seri daha fotoğraf bastırılır(bu sefer lazer yazıcıdan fotoğraf kağıdına baskı aldık), işini sağlama almak isteyen anne, hasta dökümcüyü aradan çıkarır, kendisi yapar döküm işini :)​

Üçüncü ders ise, aslında çözümünü tam olarak bulamadığım bir konu: Resinin kaldırma kuvveti :) Fotoğrafları kesip kalıbın içine yerleştirdikten sonra, fotoğraf kağıdı hem kendi bombelenmeye müsait yapısı hem de resinin kaldırma kuvvetiyle kendini yukarı atmaya çalışıyor. Özellikle kenarlarının havaya kalkmasına engel olamıyorum. Çözüm olarak bulduğum yöntem biraz vakit alıcı. Önce kalıbın altına çok az miktar resin döküyorum, sonra fotoğrafı içine bastırıyorum, kenarlardan biraz resinin yukarı çıkması, ve fotoğrafın üzerine gelmesinde fayda var. Ve resinin kurumasını beklemeye başlıyorum. Vakit alan kısmı bu bekleme süresi. Ne kadar beklenirse o kadar iyi. Bir gün önce bu işlemi yapıp asıl üst katmanı dökmeyi ertesi güne bıraktım genelde. Ama yine de fotoğraf kağıdının yanlarının havalanmasını tamamen engelleyemedim. Üst katman yeterince kalın olursa, havadaki kenarlar çok göze batmıyor.




2 yorum:

  1. Resin maceranızın olduğunu öğrenmek de ayrı mutluluk verdi. Ama sizinkiler çoook tatlı apayrı güzellikler olmuş, ben takı malzemesi olarak düşünmüştüm. Resinle ilgili çıkardığım birkaç notu ben de paylaşmıştım blogda. Şimdi onlar geldi aklıma Resin işi çok ciddiye alınacak birşey ve kesinlikle zor bir uğraş:)Tam olarak sonuç hiçbir zaman kestirilemiyor çünkü. Ama magnet süper olmuş ve belirttiğiniz noktalar kesinlikle yapmak isteyenlerin işine yarayacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu magnetlerin tatlılığı Şirin kaynaklı tamamen, çok hata var çünkü hepsinde :)) Sevindim beğenmenize :) Takıyı ben de düşünmüştüm, kuru çiçek üzeri resin yapacaktım hatta, kolye için.. Yaaa evet bak iyi hatırlattınız, çiçek kurutmuştum ben o aralar, nerdeki onlar :)))

      Sil

...

Recommendations by Engageya