29 Kasım 2013 Cuma

resinli tepsi faciası

  

Haftalardır ertelediğim puzzle-tepsi-resin projem beni hüsrana uğrattı :(
Cumartesi sabahı bir hevesle oturdum tepsinin başına. Açılmamış bir kutu resinim vardı, 4'e böldüm, ve ilk çeyreği karıştırdım. Bu arada ne olur ne olmaz diye puzzle'ın altını ve tepsiyi tutkallayıp, üzerine ağırlık koymuştum. Şu sıvıların kaldırma kuvveti meselesi beni korkutuyor artık, her ne kadar puzzle havalanamaz diye düşünsem de, sağlama aldım işi. Neyse ki düşündüğüm gibi bir havalanma olayı gerçekleşmedi ama başka aksilikler çıktı.
Fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi, puzzle yapıştırıcısı, parçaların birleşme noktalarını tam olarak kapatamıyormuş. Aralardan sızıntı yapan resin, parçacıklarımı çerçeveli hale getirdi. Tek sorun bu da değildi. Yine fotoğraflarda gayet net görüldüğü üzere, minik sevimli pıtırcık hava kabarcıkları beni mahvetti. Kabarcıkların ardı arkası kesilmedi bi türlü. Yaklaşık 15 dakika boyunca elimde pipetle kabarcıkları patlatmakla uğraştıktan sonra nefesim kesildi. Ben patlattıkça onlar  tekrar çıkıyor yüzeye. En sonunda çareyi fön makinesinde buldum. Maksimum sıcaklıkta bir iki sefer üzerinde gezdirmek yetiyor kabarcıkları patlatmaya. Ama bir süre daha kabarcık oluşumu devam etti. 2 dakikada bir fönleyip bekledim. Bu arada kalan resini de karıştırıp dökmeye devam ettim. Aslında tek seferde tüm şişeyi karıştırıp boca etsem de olurmuş.
Tek şişe yetmedi bu arada. Bazı parçacıkların üzerinde açık alanlar kaldı. Hazırda ikinci şişe olmadığı için açık alanları kapatamadım. Yeni resinimi alınca yarım şişe daha ilave etmeyi düşünüyorum, sanırım kapatmaya yeter.
Ama beklediğim şekilde sonuçlanmadığı için hevesim kaçtı, ne zaman yaparım bu işlemi bilmiyorum:(
Bu faciadan sonra Parisli minyatür puzzle'ımı resine hiç bulaştırmam  sanırım.
Aslında kalınca bir iki katman peçete tutkalı ile kaplarsam aynı senaryoyu yaşamazmışım gibime geliyor ama, korku dağları bekler :( Belki şu 20-30 parçalık çocuk puzzle'larıyla bir deneme yaparım..

25 Kasım 2013 Pazartesi

çam ağacı magnetler


Ve işte karşınızda çam ağacı magnetlerim...
Yapımı biraz uzun sürdü, bir ay kadar :) Ama tabi bu gecikme, benim konuya olan ilgimi kaybetmem, yeşil boya alımını ertelemem, arada ahşap boyama yapmam, sonra cam boyama yapmam falan gibi sebeplerden kaynaklandı.
Normal şartlarda 3-4 günde bitebilirdi.
Önce seramik hamurunu hazırladım, aşağıdaki ölçüleri kullandım:
bir ölçü un
bir ölçü mısır unu
bir ölçü tuz
bir ölçü su
Esnek , kolay şekillenen bir hamur elde ettim. Bu hamuru merdaneyle yaklaşık yarım santimetre kalınlığında  açtım. Marketten 25 kuruş gibi makul bir fiyata aldığım metal çam ağacı kalıbıyla hamurumu kestim. Ve ağaçları yağlı kağıt üzerine dizdim. (Bir dahaki sefer yağlı kağıt yerine alüminyum folya kallanacağım. Çünkü hamurun nemi ile yağlı kağıt biraz kırışıyor, kuruma sırasında o kırışıklılkar ağaçlara da geçiyor. ) Kürdanla doku verdim, sonra da kurumaya bıraktım. Ara ara ters yüz ederek 3-4 gün boyunca kuruttum. Kurutma işlemi daha sıcak bir mekanda daha hızlı yapılabilir diye düşünüyorum. Mesela 1 gün sonra 30-40 derecede fırınlanabilir sanki, bunu da denemeyi düşünüyorum bir dahaki seansta.
Tamamen kurudukan sonra kırılması zor parçacıklar oldu elimde.
Ve sonra bunları bir kenara attım, 1-2 hafta unutulmuş bir şekilde kaldıktan sonra, dağılan hobi odamı toparlama girişimim sırasında tekrar elime düştüler.
Yeşil akrilik boya ile arkalı önlü boyama işlemlerini tamamladım. Bir kat kuruduktan sonra farkettim ki aralarda benek benek beyazlıklar kalmış. Fimo hamuru gibi tamamen pürüzsüz bir hamur olmadığından sanırım bu kaçaklar oluşmuş. İkinci kat boyadan sonra tamamen yemyeşildiler. Akrilik boyanın kuruması çok uzun sürmüyor aslında, 1-2 saat sonra üzerine vernik sürülebilir kıvama geliyor. Tabi ben bu kadar aceleye gerek görmedim, bir hafta kadar bekledim :) Tembel miyim neyim :)
Bir hafta sonra, aslında yat verniği ile çamlarımı parlatma amacıyla işe girişmişken, çook aylar önce alıp bir kenara attığım Dimentional Magic malzemesi geldi aklıma. Neden olmasın dedim, ve başladım. Önce ağaçların üzerine sim serpiştirdim, sonra da dimentioanl magic ile kaplamaya başladım. Ama simler hoop diye yüzeye fırlayıverdiler. Sıvıların kaldırma kuvvetini hesaba katmayı hep unutuyorum maalesef.
Aslında şeffaf tutkalla simleri sabitlesem daha şık olacaktı. Neyse, bi dahaki sefere artık..
Dimentional magic, resinin daha tembel işi versiyonu. Fotoğraflardaki gibi minik bir şişede satılıyor. Şişeyi açıp fazla sallamamaya özen göstererek ters çevirip sıkmaya başlıyoruz objelerin üzerine, bu kadar. 24 saat sonra dokunulabilir kıvama geliyor. Ama resin kadar sertleşmiyor ilk etapta. Belki ilerleyen günlerde aynı sertliği yakalarlar.
Fotoğraflardaki kırmızı ağaçta Dimentional Magic değil yat verniği kullandım.

Recommendations by Engageya